Sigorta Şirketine 'Orijinal Parça Fark Bedeli' Davaları Artıyor!

Sigorta Şirketine 'Orijinal Parça Fark Bedeli' Davaları Artıyor!

Araç Sahipleri Dikkat: Yan Sanayi Parça Dayatmasına Karşı Hukuki Destekle Hakkınızı Alın!

Trafik kazası sonrası araç onarım süreçlerinde, sigorta şirketlerinin hasarlı parçaları orijinali yerine "eşdeğer" veya "yan sanayi" parçalarla değiştirme eğilimi, araç sahipleri ile sigortacılar arasında yeni bir hukuki anlaşmazlık alanını doğurdu: Orijinal Parça Fark Bedeli Tazminatı.
Avukatlık Büroları Harekete Geçti
Son dönemde, hasar onarımı sonrasında araçlarının değer kaybına uğradığını düşünen veya bilinçli olarak orijinal parça ile onarım isteyen araç sahipleri, sigorta şirketlerinden parça farkını tahsil etmek için avukatlık bürolarına başvurmaya başladı. Hukuk uzmanları, sigorta poliçesi limitleri dâhilinde dahi olsa, orijinal parça ile yan sanayi parça arasındaki maliyet farkının tazmin edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Peki, Orijinal Parça Fark Bedeli Nedir?
Bu tazminat, hasarlı bir aracın tamirinde orijinal yedek parça kullanılmasına rağmen, sigorta şirketinin yalnızca eşdeğer veya yan sanayi parça fiyatını ödemesi durumunda ortaya çıkan, iki parça arasındaki fiyat farkını ifade ediyor. Araç sahipleri, aracın ikinci el piyasa değerinin korunması ve güvenlik/kalite standartlarının düşmemesi için orijinal parça kullanımını talep edebiliyor.
Hukuki Süreç Nasıl İşliyor?
Hukuk bürolarından alınan bilgilere göre, süreç genellikle şu adımlarla ilerliyor:
  1. Hasar Tespiti ve Raporlama: Hasarlı parçanın orijinal fiyatı ile sigorta şirketinin ödemeyi kabul ettiği muadil parça fiyatı arasındaki fark hesaplanır.
  2. Sigorta Şirketine Başvuru: Sigorta şirketine yazılı olarak (ihtarname veya KEP yoluyla) başvurularak parça fark bedelinin ödenmesi talep edilir.
  3. Dava veya Tahkim: Sigorta şirketinin 15 günlük yasal süre içinde ödeme yapmaması veya eksik ödeme yapması durumunda, "Hasar Farkı Tazminat Davası" açılır. Bu davalar genellikle Asliye Hukuk Mahkemelerinde veya duruma göre Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde görülüyor.
  4. Bilirkişi İncelemesi: Mahkeme aşamasında, parça farkının ve uygulanan iskonto oranlarının makul olup olmadığı, konusunda uzman bilirkişilerce inceleniyor.
Avukat Desteği Neden Önemli?
Uzman avukatlar, araç sahiplerinin sigorta şirketlerinin düşük ödeme politikalarına karşı haklarını tam olarak korumaları için kritik önem taşıyor. Avukatlar, doğru hesaplama yöntemlerini kullanarak gerçek zararın tespit edilmesini sağlıyor ve Yargıtay kararlarıyla desteklenen hukuki dayanakları mahkemeye sunarak hak arama sürecini etkin bir şekilde yönetiyor.
Araç sahiplerinin, kaza sonrası onarım faturalarını ve eksper raporlarını dikkatle incelemeleri, sigorta şirketinin onarımda kullanılan parçalar için yaptığı indirimi veya parça seçimini sorgulamaları ve hak kaybına uğramamak için vakit kaybetmeden hukuki destek almaları tavsiye ediliyor. Zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu unutulmamalı.

Avukat Görüşü: "Sigorta şirketlerinin 'eşdeğer parça' adı altında sunduğu çözümler, aracın hem güvenliğini hem de ikinci el değerini olumsuz etkileyebilir. Yargıtay kararları, araç sahibinin onarımda orijinal parça talep etme hakkını desteklemektedir. Mağdurların, hakkı olan bu fark bedelini alabilmeleri için profesyonel hukuki danışmanlık almaları büyük önem taşımaktadır."

Örnek Davamızı inceleyelim
Davacı vekili, ... tarihinde Diyarbakır İli .... İlçesinde müvekkiline ait ve sürücüsü ...'ın sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı ... plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, karışmış olduğu trafik kazası sonucunda müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, ekli eksper raporuna ve kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkiline ait aracın onarımının sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu şirket tarafından yapıldığını ancak araçta oluşan maddi hasarın davalı sigorta şirketi tarafından layıkıyla giderilmediğini, onarım aşamasında orijinal parça yerine çıkma ve yan sanayi ürün takıldığını, kazadan dolayı müvekkilinin aracında değer kaybı ve hasar farkı oluştuğunu, zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden değer kaybına ilişkin yapılan 7.500,00 TL ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak 100,00 TL değer kaybı ile 100,00 TL hasar bedelinin ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ... tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talep sonucunu, değer kaybı yönünden 9.298,00 TL'na, hasar bedeli yönünden ise 13.343,00 TL'na yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kaza nedeniyle müvekkili şirkete ... tarihinde yapılan hasar ihbarı üzerine açılan ... nolu hasar dosyasında alınan eksper raporunda davacıya ait aracın hasar bedelinine ilişkin olarak kalem kalem işçilik bedelleri ve değişen parça tutarları miktarı yazılarak onarımı yapan şirkete hasar bedeline ilişkin olarak .... tarihinde 22.999,00 TL ödendiğini, davacının değer kaybına ilişkin yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ve değer kaybına ilişkin alınan ekspertiz raporu doğrultusunda davacıya ... tarihinde 7.500,00 TL değer kaybı ödendiğini, yapılan ödemelerle birlikte müvekkilinin poliçeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kusur durumunun tespiti için rapor alınması gerektiğini, değer kaybı hesabına yönelik ZMMS genel şartlarına göne bilirkişi raporu alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile davacıya ait ... plaka sayılı aracın tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kusur durumunun tespiti yönünden trafik bilirkişisinden, hasar fiyat farkı ve değer kaybı oluşup oluşmadığının tespiti yönünden makine mühendisi bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketine yöneltilmiş, kaza nedeniyle hasara uğrayan davacıya ait aracın onarımı esnasında orijinal parça kullanılmamasından kaynaklı hasar bedeli farkı ile değer kaybı istemine ilişkindir.
... tarihinde davacıya ait ... plaka sayılı araç ile ... plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, ... plaka sayılı aracın .... tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede araç başına maddi tazminat üst limitinin 120.000,00 TL olarak belirlendiği, kaza sonrası düzenlenen eksper raporuna göre davacıya ait aracın hasar onarım bedelinin 23.000,00 TL olarak belirlendiği, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden alınan rapor doğrultusunda 7.500,00 TL ödeme yapıldığı, dava açılmadan önce arabuluculuk süresinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacıya ait aracın onarımı aşamasında orijinal parça mı yoksa eş değer veya çıkma parça mı kullanıldığı, eşdeğer veya çıkma parça kullanıldığının kabulü halinde orijinal parça ile eşdeğer parça arasında fiyat farkı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı, hasar nedeniyle davacıya ait araçta davalı sigorta şirketi tarafından ödenen bedelden daha yüksek miktarda değer kaybı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise miktarı ile faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur."; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Kaza tespit tutanağı ile trafik bilirkişisinden alınan bilirkişi raporundan; ... tarihinde saat ... sıralarında, ...'nın sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobil trafik akımı iki yönlü ... Mahallesi .. Sokakta seyir halinde iken ... Sokak ile kesişen kontrolsüz dört yönlü kavşak ortak alanına girdiği sırada, kullandığı aracın sol ön/köşe kısımlarıyla, yine trafik akımı iki yönlü işleyen .... Sokağı takiben kavşak ortak alanına giren ...'ın sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobilin sağ yan ön köşe kısımlarına çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, sürücü ...'ın KTK'nın 57/1-a (kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, dikkatli olmamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek) maddesinde yer alan kuralı ihlal ettiği belirtilmiş, yargılama aşamasında trafik bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda da, davalı sigortalı ... plaka sayılı araç sürücüsü ...'ın, kontrolsüz dört yönlü kavşakta sağından gelen davacıya ait araca ilk geçiş hakkını vermemesi nedeniyle davaya konu kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, mahkememizce bilirkişi raporu denetime elverişli kabul edilmiş ve davalı sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kabul ve davacının tazminat kalemlerinin incelenmesine geçilmiştir.
1-Aracın onarımı esnasında orijinal parça kullanılmamasından kaynaklı talep edilen hasar fiyat farkına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2.1 maddesinde; "Hasar halinde, hasar gören orijinal parça, onarımı mümkün değilse orijinal parça ile değiştirilir. Ancak, hak sahibinin onayının alınması veya hasar gören parçanın orijinal parça ile değiştirilmesine imkân olmaması halinde hasar gören parça, eşdeğer veya yeniden kullanılabilir parça ile değiştirilir. Bu fıkra kapsamında hak sahibinden onay alındığını veya hasar gören parçanın orijinal parça ile değiştirilmesine imkan olmadığını ispat yükü sigortacıya aittir. Bu fıkranın uygulanması sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemez.
" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Anılan düzenleme gereğince hasar onarım aşamasında öncelikle hasar gören parçanın onarımı gerektiği, hasar gören parçanın onarımının mümkün olmaması halinde çıkma veya eşdeğer parça kullanılması için hak sahibinin muvafakati veya orijinal parça ile değiştirilme olanağının bulunmaması gerekir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait aracın onarımı şamasında değişimi yapılan parçalarında eşdeğer parça kullanıldığı ve ... kaza tarihinde orjinal parça fiyatı ile eşdeğer parça fiyat farkının KDV Dahil 13.343,11 TL olabileceği mütalaa edilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından hasar onarım aşamasında eş değer parça ile değişimi yapılan yedek parçalara ilişkin orijinal parça ile değiştirilmesine olanak bulunmadığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacının orijinal parça yerine eş değer parça kullanılması nedeniyle oluşan fiyat farkını talep edebileceğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafından hasar fiyat farkına ilişkin açılan davanın 13.343,00 TL üzerinden kabulüne ve kabul edilen miktara davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ... tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Değer kaybına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı "gerçek zarar" olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.)
Yukarıdaki kararda anılan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda, davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait araçta 16.798,25 TL değer kaybı meydana geldiği, davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 7.500,00 TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye değer kaybı miktarının 9.298,25 TL olduğu mütalaa edilmiş, bilirkişi raporunda tespit edilen miktar mahkememizce de benimsenmiş ve davacının değer kaybı isteminin 9.298,25 TL üzerinden kabulüne ve kabul edilen miktara davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ... tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 13.343,00 TL hasar bedeli ile 9.298,00 TL değer kaybı olmak üzere toplamda 22.641,00 TL'nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.546,60 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 427,60 TL peşin harç ile sonradan yatırılan 385,00 TL ıslah harcının mahsubu sonucu bakiye kalan 734‬,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 427,60 TL başvuru harcı ve 427,60 TL peşin harç ile sonradan yatırılan 385,00 TL ıslah harcının toplamı olan 1.240,2‬0 TL'nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 86,00 TL tebligat ve posta masrafı ile 5.050,00 TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda 5.136‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 22.641,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK'nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

İletişime Geçin

Hukuki sorunlarınıza hızlı, etkili ve güvenilir çözümler sunuyoruz. Profesyonel destek almak için iletişime geçin.

İLETİŞİM
Telefon
WhatsApp